hepsi bir harikaydı,biz öncelikle konaktan çıkar çıkmaz yöresel tatlara bakma merakındaydık...Kazanocağı adında ev yemekleri yapan bir yer önerdi ev sahibemiz,biz de ilk iş olarak bu gazetelere çıkacak kadar iyi yemek yapan mini mutfağa gittik.Biz mantıya benzeyen sadece hamur,yoğurt ve baharattan oluşan perohi adında bir yemek söyledik,ortaya da kara lahana dolması söyledik.Eşim yanında kiren şerbeti ben ise yöresel bağlar gazozundan içtim .Perohi benim damak tadıma pek uymamakla birlikte dolmaya bittim. Mükemmel bir dolmaydı,gazoz da normal gazozlardan çooook farklı daha az asitli limonu baskın sanki biraz ama o da süperdi.Daha sonra lonca çarşısının içerisine girdik.Lonca daha sonradan öğrendiğim üzre aynı işi yapan dükkanların bi arada bulunduğu bölgeye denilirmiş.Çarşıda tarihi yemenici ustaları bulunuyor birçoğu artık yapmamakla beraber 3 tane orjinal yemenici ustası kalmış.
Çarşıya gidince methini taaaa istanbulda duyduğum boncuk kahveye uğrayıp bir kahvesini içmeden olmaz.Kendileri kahveyi anında dövüp yapıyorlar bu yüzden içtiğiniz her an telve ile buluşuyorsunuz.mükemmmel bir tat ve yanında karadut şerbeti ile servis ediyorlar.Ben şahsen tadına doyamadım ve kişi balşı 6 tl vererek burdan da ayrıldık.
0 yorum:
Yorum Gönder