öncelik le 4 katlı bir ev kim kime dum duma..Yaşandığını farzedersek.En alt kat kiler ,mutfak ,hol,Diğer üç kat yaşanılası mekanlar.
Genellikle haremlik ve selamlık olarak ayrılan girişlere sahip baylar ve bayanlar birbirlerini görmesinler diye.
odalar büyük,baş oda olarak anılan bir oda var ki kalırken sen bize denk gel :))Her iki taraftan da güneş alan bu oda da evin önemli şahsiyetleri kalırmış.Her odada bulunan gusülhane ,aynı zaman da yüklük çok kullanışsız.İlk girdiğim de eşime odayı gösterip banyolar demkki ortak konakta demiştim meğerse dolap kapağını açmak gerekiyormuş.
Açtığımda gördüm ki keşke günümüze uyarlamaya kalkmasalarmış.Çok küçük ve kullanışsız olmuş.
Yataklar orjinlinde tabi ki yer yatağı ,çok daha otantik olabilirdi bence.Tavanlar baya baya yıldızx işlemeli,bir tek çocuk odalarının tavanlarını sade bırakmışlar,uyurken bebelerin dikkatini çekmesin diye.
Gelelim dolap mevzularına,''evde ne dolaplar dönüyor'2 deyiminin çıkış noktası Safranboluymuş.Haremlik ve selamlık bölümünün arasında silindir şeklinde dönen bir dolap bulunuyor eskiden hanımlar ve beyler birbirlerini görmeden bu dolap sayesinde yemek ve kahve servisi yapılıyor muş.Tabi bu dolaba konulan aşk mektupları,not pusulaları da yok değil.Bu deyimin çıkmasının ana sebebi de buymuş.:)


0 yorum:
Yorum Gönder